Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Madde 277 İstinaf İsteminin Tebliği ve Cevabı
CMK Madde 277 hükmünce, İstinaf isteminin reddedilmeyen durumda, istemin bir örneği karşı tarafa tebliğ edilir. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde yazılı olarak cevap verme hakkına sahiptir. Sanık ise, cevabını zabıt kâtibine beyan ederek de verebilir. Cevap verildikten sonra veya belirli sürenin bittiği durumda, dava dosyası, bölge adliye mahkemesine gönderilir. Madde 262 ve 263 hükümleri de geçerlidir.
Ceza Muhakemesi Kanunu
İstinaf İsteminin Tebliği ve Cevabı
Madde 277 – (1) 276 ncı Maddeye göre hükmü veren mahkemece reddedilmeyen istinaf dilekçesi veya beyana ilişkin tutanağın bir örneği karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde yazılı olarak cevabını verebilir.
(2) Karşı taraf sanık ise, bir tutanağa bağlanmak üzere zabıt kâtibine yapılacak bir beyanla da cevabını verebilir. Cevap verildikten veya bunun için belirli süre bittikten sonra dava dosyası, bölge adliye mahkemesine (…)*1**2* gönderilir.
(3) 262 ve 263 üncü Madde hükümleri saklıdır.
Notlar:
*1* 01/09/2016 tarih ve 29818 sayılı 2.mükerrer R.G. de yayımlanan 15/8/2016 tarih ve 674 S. KHK’nın 15. maddesi ile ikinci fıkrasında yer alan “sunulmak üzere, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına” ibaresi mülga edilmiştir.
*2* 24/11/2016 tarih ve 29898 S.R.G. de yayımlanan 10/11/2016 tarih ve 6758 sayılı kanunun 15. maddesi ile ikinci fıkrasında yer alan “sunulmak üzere, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına” ibaresi mülga edilmiştir.
.
.
.
CMK Madde 277 İstinaf İsteminin Tebliği ve Cevabı Emsal Yargıtay Kararları
.
.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi
2021/5752 E. , 2022/1622 K.
- Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 277
- İstinaf İsteminin Tebliği ve Cevabı
“İçtihat Metni”
İlk Derece Mahkemesi : İğdır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.06.2019 tarih ve 2017/39 – 2019/133 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
2)TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi (Sanıklar …, …, …, …, …, … ve … yönünden)
3)Katılan … Hazinesinin sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet ve 6415 sayılı yasaya muhalefet suçundan verilen beraat kararına ilişkin istinaf başvurusunun CMK’nın 279/1-b maddesi uyarınca reddine,
4)Katılan …’nin sanıklar …, …, …, … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik; sanıklar …, …, …, …, …,…, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında ise kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık suçlarından verilen beraat kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun CMK’nın 279/1-b maddesi uyarınca reddine,
5)Katılan …’nin sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarından verilen beraat hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine,
Temyiz edenler : 1)Sanık … müdafii, 2)Sanık … müdafii, 3)Sanık … müdafii, 4)Sanık … müdafii, 5)Sanık … müdafii, 6)Sanık … müdafii, 7)Sanık … müdafii, 8)Sanık … müdafii, 9)Sanık … müdafileri,10)Sanık … ve müdafii, 11)Sanık … müdafii, 12)Sanık … müdafii,13)Sanık … müdafii, 14)Sanık … müdafii, 15)Sanık … müdafileri, 16)Katılan … vekilleri,17)Katılan … vekilleri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatları, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Türk Hukukunda, 20.07.2016 tarihinden itibaren istinaf kanun yolu fiilen uygulanmaya başlamıştır. Buna göre artık bu tarihten itibaren İlk Derece Mahkemeleri tarafından verilen kesin olmayan nihaî kararlara karşı önce istinaf kanun yoluna başvurulmakta istinaf mahkemeleri hem hüküm mahkemesi hem de denetim mahkemesi olarak faaliyet göstermektedir.
İstinaf, İlk Derece Mahkemeleri tarafından verilen kararların hem olay yönünden hem de hukuki yönden üst dereceli mahkeme tarafından denetlenmesidir. İstinaf kanun yoluna başvurulduğunda, ceza davası, üst dereceli istinaf (Bölge Adliye Mahkemesi) tarafından ikinci kere incelenerek yerel mahkemenin kararı denetlenmektedir.
İstinaf kanun yolu, İlk Derece Mahkemesi ile temyiz incelemesi arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yoludur. İstinaf kanun yolunun uygulanması durumunda, İlk Derece Mahkemesi kararından sonra, karar öncelikle istinaf denetimine tâbi tutulacak, istinaf denetiminden sonra temyiz yolu açıksa temyize başvurulabilecektir.
Temyiz ise, istinaf mahkemesi kararlarının hukuki denetim açısından incelenmesini amaçlayan bir kanun yoludur. Yeni kanun yolu sisteminin uygulanmaya başlamasıyla, adlî yargıda yargılamamız üç aşamalı hale gelmiştir. Önce mahkemede ilk derece yargılaması yapılarak karar verilecek; ardından Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesi yapılacak; son olarak da Yargıtayda temyiz incelemesi gerçekleştirilecektir. Bu şekilde kanun koyucu; üç dereceli bir inceleme sistemi kurarak, ceza davası neticesinde verilen kararın yeterince denetlenmesini sağlamak istemiştir.
CMK’nın, İlk Derece yargılaması ile temyiz yargılaması arasına istinafı yerleştirerek, hem Yargıtayın içtihat mahkemesi konumunu güçlendirmeyi hem de mahkemelerin son kararlarının yalnızca hukuki sorun değil, maddi sorun açısından da sağlıklı bir şekilde denetlenmesinin yolunu açmayı öngörmüştür. Böylece istinaf kanun yolunun yürürlüğe girmesiyle, Yargıtayın gerçek anlamda hukuki derece kanun yolunu teşkil etmesi ve maddi vakıa denetimi yapmaması amaçlanmaktadır.
Yargıtay üçüncü derece olarak yapacağı incelemede, ispat konusu olayın sübuta erdiği varsayımından hareket edecek, yerel mahkemenin vicdani kanaatine göre vardığı olay belirlemesine dokunamayacaktır. Ancak Yargıtay, mahkemenin belirlediği olayın hukuk normları karşısındaki durumu konusunda yaptığı hukuki değerlendirmeyi ve ondan çıkarttığı hukuki sonuçları denetleyecektir.
İncelenen dosya kapsamında;
Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/2398 soruşturma numaralı ve 2017/36 esas numaralı iddianamesi ile sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve 6415 sayılı terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanunun 4/1. maddesi gereğince cezalandırılması talebiyle açılan kamu davası neticesinde yapılan yargılama sonunda;
Iğdır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.06.2019 tarih, 2017/39 esas ve 2019/133 karar sayılı kararı ile sanık …’un üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan neticeten 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, kamu
kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve 6415 sayılı terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanunun 4/1.maddesi suçlarından ise beraatine karar verildiği,
O yer Cumhuriyet savcısının 04.07.2019 tarihli istinaf talebi ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden “suçun işleniş şekli, yer ve zamanı, suç konusunun önem ve değeri, sanığın kastının yoğunluğu gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken, alt sınırdan ceza verilerek eksik ceza tayin edildiği” gerekçe gösterilerek, kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat kararlarının ise sanığın üzerine atılı suçların oluştuğu belirtilerek istinaf edildiği,
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 01.06.2020 tarih, 2019/2002 esas ve 2020/781 karar sayılı tevdi kararı ile “Haklarında aynı suçlardan beraat kararı verilen başka sanıklarda olduğu halde, Cumhuriyet Savcısının istinaf dilekçesinde yalnızca terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin temel cezaları alt sınırdan belirlenen sanıklar ….ın isimlerine yer verilerek, bu sanıkların beraat ettikleri suçları da işledikleri (sanık … hakkında belgede sahtecilik suçundan açılmış bir dava ve verilmiş karar bulunmadığı halde bu suça da yer verilerek) belirtilmekle birlikte, istinaf sebebi olarak “…suçun işleniş şekli, yer ve zamanı, suç konusunun önem ve değeri, sanığın kastının yoğunluğu gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken, alt sınırdan ceza verilerek eksik ceza tayin edildiğinin” ifade edilmesi karşısında,
Cumhuriyet savcısının, adı geçen sanıklar hakkında alt sınırdan ceza tayin edilmesinin yanlış olduğu gerekçesiyle yalnızca terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükümleri mi, yoksa diğer suçlardan verilen beraat kararlarını da mı istinaf ettiği anlaşılamadığından, CMK’nın 273/5. maddesi uyarınca ilgili ya da görevlendirilecek Cumhuriyet savcısının hangi hükümleri ne gerekçe ile istinaf ettiğinin açıkça anlaşılmasını sağlayacak bir istinaf dilekçesi vermesi ve düzenlenecek gerekçeli istinaf dilekçesinin CMK’nın 277. maddesi gereğince ilgili sanık müdafilerine tebliği sağlanması” gerekçesi ile dosyanın İlk Derece Mahkemesine tevdi edildiği,
İlk Derece Mahkemesince düzenlenen 03.07.2020 tarihli istinaf formları incelendiğinde o yer Cumhuriyet savcısının istinaf Mahkemesinin 01.06.2020 tarihli tevdi yazısını karşılar nitelikte yeni bir talepte bulunmadığı,
Anlaşılmıştır
Yukarıda belirtilen açıklamalar kapsamında somut olay değerlendirildiğinde;
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 09.09.2020 tarih, 2020/615 esas ve 2020/1568 sayılı kararında “Sanık … hakkında belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılan bir dava ve verilen karar bulunmadığı ve Dairemizce verilen tevdi kararında da bu husus açıkça gösterildiği halde, o yer Cumhuriyet savcısının adı geçen sanığın bu suçlardan cezalandırılmasına ilişkin isteminin sehven yapıldığı kabul edilmiştir.” şeklinde gerekçe gösterilerek belirtilen suçlara yönelik istinaf talebinin sehven yapıldığının kabul edildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin o yer Cumhuriyet savcısının 04.07.2019 tarihli istinaf
talebinde, sanık yönünden resmi belgede sahtecilik suçunun oluştuğu belirtilmesine rağmen, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçu yönünden bir dava bulunmadığı gibi bir hüküm de kurulmadığı yönündeki tespitinin yerinde olduğu, ancak yargılamaya konu Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/2398 soruşturma numaralı ve 2017/36 esas numaralı iddianamesinde sanığın kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasının da talep edildiği, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmının 25 numaralı bendinde de sanığın müsnet suçtan beraatine yönelik hüküm kurulduğu, buna rağmen istinaf kararında sanık hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçu yönünden açılan bir dava ve verilen bir karar bulunmadığı belirtilerek aleyhe temyiz bulunmasına rağmen müsnet suçtan inceleme yapılmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında anılan suç ile ilgili bir hüküm kurulması ile istinaf mahkemesince verilecek kararın temyiz edilmesi halinde Dairemizce temyizen inceleme yapılabileceği cihetle; bundan zuhul ile dosyada bir karar verilmeden yazılı olduğu biçimde dosyanın esastan incelenmek üzere Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.